Yüzde 90’ı teşhis konulduktan bir yıl içinde ölüyor: Bu hastalık gerçek bir salgına dönüşmüş durumda

Polonya EuropaColon Polska Vakfı, hepatosellüler karsinom (HCC) hastalığının giderek artacağı konusunda uyarıda bulundu.

Vakıf, bu artışın başlıca nedenlerinin alkol kullanımı ve metabolik yağlı karaciğer hastalığı (MASLD) olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, “Ne yazık ki, bu durum sağlıksız yaşam tarzımızın bir sonucu. Kötü beslenme ve fiziksel aktivite eksikliği, sağlığımızın başlıca düşmanlarıdır” diyor.

Morbiditedeki artışla birlikte, HCC’nin en ölümcül kanser türlerinden biri olması nedeniyle mortalite oranlarının da artacağı öngörülüyor.

Her yıl binlerce kişiye hepatosellüler karsinom (HCC) tanısı konuluyor. Ne yazık ki, hastaların çoğu, tedavi şansı kalmayacak kadar geç teşhis ediliyor. Yapılan araştırmalara göre, HCC hastalarının yüzde 90’ı tanıdan sonraki bir yıl içinde hayatını kaybediyor, bu da onu prognozu en kötü olan kanser türlerinden biri haline getiriyor.

Polonya Hepatoloji Derneği Başkanı ve Silezya Tıp Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar ve Hepatoloji Bölüm Başkanı Dr. Hab. Jerzy Jaroszewicz, abcZdrowie’ye verdiği röportajda, “Bu hastalık gerçek bir salgına dönüşmüş durumda ve şu anki en büyük tehdit metabolik bozukluklardır” diye vurguladı.

Hepatosit karsinomu vakalarının yüzde 60’ından sorumlu olan HCV enfeksiyonlarının yanı sıra, karaciğer yağlanması hastalığına sahip bireylerin sayısındaki artış, şu anda en büyük endişe kaynağını oluşturuyor.

Uzmanlar, ABD gibi ülkelerde yağlanma ve obezite salgınının tam teşekküllü bir salgına dönüştüğünü ve dünyanın birçok ülkesi de bu durumu açıkça yakaladığını vurguluyor.

Çoğu zaman hastalık ileri evrede fark edilir

Hepatosit karsinomu (HCC) genellikle nonspesifik belirtilerle başlar ve çoğu zaman hastalık ileri evrelere ulaştığında fark edilir. En yaygın belirtiler arasında kilo kaybı, iştahsızlık, küçük öğünlerden sonra tokluk hissi, sağ üst karın bölgesinde ağrı veya rahatsızlık, halsizlik, bulantı ve kusma ile karaciğer büyümesi (hepatomegali) yer alır. Hastalık daha ileri evrelere ilerlediğinde, sarılık (cilt ve göz aklarının sararması), ciltte kaşıntı, koyu renkli idrar, açık renkli dışkı, karın boşluğunda sıvı birikmesi (asit), alt ekstremitelerde şişlik, nedeni bilinmeyen ateş ve mide-bağırsak sisteminden kanama gibi daha belirgin ve çıplak gözle görülebilen semptomlar ortaya çıkabilir.

Related Posts

Uzman isim vatandaşları uyardı: ‘Karpuz zehirlenmesine karşı tedbirinizi alın’

Yazın en çok tüketilen meyvelerinden biri olan karpuz, hijyen kurallarına dikkat edilmeden tüketildiğinde ciddi gıda zehirlenmelerine neden olabiliyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, “Karpuzun kabuğu bakterilerle dolu olabilir, kesmeden önce mutlaka yıkanmalı” uyarısında bulundu.

Anoreksiya Nervoza hakkında bilinmesi gereken 10 hayati gerçek

Uzman Klinik Psikolog Melike Yücel, gençler arasında hızla yayılan anoreksiya nervozanın hem fiziksel hem ruhsal sağlığı tehdit eden ciddi bir yeme bozukluğu olduğunu belirterek, erken teşhis ve toplumsal farkındalığın hayati önem taşıdığına dikkat çekti.

Marketlerde satılan 2 kıyma markasında bakteri tespit edildi: Acil geri toplatılıyor

Fransa’da marketlerde satılan ünlü iki kıyma markasının içinde Salmonella tespit edildi. Bunun üzerine geri yetkililer ürünlerin acil iadesin istedi.

Diyarbakır’da Doktora Satış Kotası Saldırısı!

Doktora Satış Kotası Saldırısı! Diyarbakır’da medikal firma çalışanları, şef asistan doktora saldırdı. 3 kişi hakkında 14 yıl hapis talebi

Toplu sözleşme öncesi sağlık emekçileri taleplerini Edirne’den dile getirdi

Toplu sözleşme öncesi sağlık emekçileri taleplerini Edirne’den dile getirdi. Burada yapılan basın açıklamasında konuşan Genel Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, “Bu kez o masada ilk kez kamu emekçisinin sözü söylenecek. 6 milyonun alım gücüne, haklarına böylesi keyfi bir karar mekanizmasıyla kader biçenler bu kez o masada karşılarında gerçekleri haykıran bir taraf görecek” dedi.

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!

Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!